Yayına Bakış

Toplum olarak televizyona çok yakınız.

Yıllardır televizyon toplumu olduk.

Yüzlerce kanal bize yetmiyor.

Tüm yayın kanallarını ister olduk.

Hatta çoklu kanallara, çoktan aştık.

Kanal sayısında bir azalma olsa, kendimize olmadık sıkıntı yaratıyoruz.

Tüm yayınlara ulaşabilmek için, kendimizce çözümler üretiyoruz.

Ülkemizdeki yayın çokluğuna bizim bir diyeceğimiz yoktur.

Bu kadar yayın çokluğu, vatandaş ve devlet için güzel bir şanstır.

Neden iyi bir şanstır?

Birincisi, vatandaş çoklu yayından, kendine uygun, bir yayını seçerek, tercihini kullanacaktır.

Tercihin yanında vatandaş, yayında seçiciliğini kullanacaktır.

Yine vatandaş yayın kurumlarına, kalite konusunda uyarılar gönderecektir.

Devlet için de çoklu yayının, bir şans.

Bu durumda; devlet, yayında kalite konusunda ısrarcı olacaktır.

Ülkemizi, çağdaş, medeni ya da muasır dediğimiz milletler arasında, yer alma sürecin de bu yayın kurumlarını, bir araç olarak kullanacaktır.

Bu şekilde hedeflere ulaşmada, zaman kazanacaktır.

Ülke yayıncılığında, kurum olarak bende varım diyen, yayın kurumları, topluma yayın hizmeti gerçekleştirirken, birinci derecede ülke hedeflerini, göz önüne almak zorundadır.

Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür.

Bu değerli tespite, bizim diyecek bir sözümüz yoktur.

Tespitin gelişmesi için, karınca kararınca katkı sağlamak, her insanımızın ortak gayreti olmalıdır.

Ülkemizdeki tüm yayın kurumları, bu kültüre sahip, Türk Milletinin bireylerine, parmakla gösterilecek bir kimliği kazandırılması sürecinde, üzerine düşen, asli görevi, özenle yerine getirmelidir.

Bu konuda ciddi atılımlar yapılmalıdır.

Küçük hesaplardan kaçınılmalıdır.

Hedefler için ciddi planlamalar yapılmalıdır.

Yayın kurumları, aydınlatıcı, bilinçlendirici, güçlendirici, birleştirici görevini yerine getirirken, eğlendirici, düşündürücü, örnekleyici yayınların yanında, haber konusunda dürüst,  doğru ve samimi olmalıdır.

Yine bu yayın kurumlarımız: dürüst, doğru ve insanımızı koruyucu olmalı.

Mağdurun yanında, haklının safında durmalıdır.

Yayında adil olmalı.

Yayında geniş kitlelere ulaşmanın uzun süreçli mücadelesini verilmeli.

Dürüstlükte, ısrar etmeli.

Yayınlarla, ülke insanını yaşamda mutlu kılmaya, onlara en güzel ve en kaliteli yayınları sunmaya çalışmalıdır.

Ülkemizin güzelliklerinin korunmasında, samimi olmalıdır.

Dünyayla iletişimimizde tarafsız ve objektif olmalıdır.

Gerçek haberi vermelidir.

Eleştiride belirginlik şarttır ama usulünce yapılmalıdır.

Hedeflerin gerçekleşmesi için, yol belirlemede çoklu açılımların açık bir şekilde ifade edilme ortamları, yayın kurumlarınca yapılanmalıdır.

Kırıp, atan, küstüren, bozan değil, geliştirmek için çaba sarf eden olmalıdır.

Yayında kalite konusunda ısrarcı olacağımızı, bir defa daha, yüksek sesle ifade etmek istiyoruz.

Ne olduğu belirsiz, boş amaçlara hizmet eden yayın programları, yayın saatinin en uzun programları olmamalıdır.

İnsanımıza yakışan, güzel, edebi içeriği olan, yayınlar yapılmalıdır.

Müzik ve eğlence programlarında sınırsızlık sorumsuzluk getirir.

Unutmayalım.

Günümüzde, toplum tarafından değer verilen, çok önemli yayın kurumlarımız var.

Bu kurumlar yayın ilkeleri doğrultusunda, yayın hayatını devam ettiriyorlar ve oldukçada başarılılar.

Bunun yanında kalite konusunda çok tartışılacak yayınlarda yok değil.

Güzel yayınlar hepimizin ortak beklentisidir.

Yayın içeriğinde, hepimiz aynı rengi seversek, diğer güzel renklerin nasıl farkına varacağız.

Yine hepimiz aynı tatlıyı yaparsak, diğer tatlı çeşitlerini nasıl sergileyeceğiz.

Hepimiz aynı takımı tutarsak, rekabeti nasıl yaşayacağız?

Hepimiz aynı yere bakarsak, diğer ayrıntıları nasıl göreceğiz?

Tüm yayın kurumlarından, şeffaf, kaliteli, dürüst, objektif ve tarafsız yayın ilkeleri,  tüm insanımızın ortak beklentisidir.

Tüm yayın organlarında dürüst tarafsız objektif yayın bizim beklentimizdir.

İlgililere açık mektup olarak duyurulur.