Kocaeli Haberleri Kocaeli Son Dakika

Kocaeli'nin Nabzını Tutan Site Kocaeliparaf.com'a Hoşgeldiniz. Kocaeli'in Güçlü Sesi, Kocaeli Haber, Kocaeli Haberleri, Kocaeli Yerel Haberleri

Kocaeli Paraf Haber Sitesi

Kemalpaşa Mh. Cumhuriyet Cd. Petan İşhanı Kat: 5 No:30 İzmit, Kocaeli
sennuruzan@gmail.com

Camide Dua, Parkta Beddua: Hangisi Bu Millete Yakışır?

10 Kasım sabahı İzmit’in göbeğinde, tarihi Fevziye Camii’nin kubbelerinden yükselen bir ses vardı…O ses, sadece bir mevlit değildi; o ses bir milletin kurucusuna ettiği duaydı.

Şennur Yıldız

Köşe Yazarı


Camide Dua, Parkta Beddua: Hangisi Bu Millete Yakışır?

10 Kasım sabahı İzmit’in göbeğinde, tarihi Fevziye Camii’nin kubbelerinden yükselen bir ses vardı…

O ses, sadece bir mevlit değildi; o ses bir milletin kurucusuna ettiği duaydı.
O ses, unutulmuş bir geleneğin hatırlanışı, bir milletin vicdanına dönüşüydü.

Kocaeli Valisi İlhami Aktaş ve Kocaeli Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu cesaretle bir karar aldı.

Dediler ki:“Bu toprakların kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk için, 10 Kasım’da camilerimizde mevlit okutulacak.”

Ne var bunda?
Ne olabilir bunda yanlış olan?
Bir milletin lideri için dua etmek neden rahatsız eder bazılarını?

Ama işte, ne yazık ki etti…
Önce bir “sözde yazar”, ardından Diyanet-Sen çıktı, “Bu bir dayatma” dedi.

Sonra, ne oldukları belli olmayan, küçük ama gürültülü bir grup, sanki düşmana rahmet okutuyormuşuz gibi, protesto etmeye kalktı.

Ellerinde garip dövizler, ağızlarında yakışıksız sözler…
Saymadım ama 30 kişiyi bile bulmuyordu!

Oysa aynı saatlerde Fevziye Camii’nde, minberin altında, saf saf dizilmiş yüzlerce insan vardı.

Kadın, erkek, genç, yaşlı…
Herkesin dilinde aynı dua:“Allah Atatürk’e rahmet eylesin, bu millete birlik versin.”

O mevlitte ben de vardım.
Gözlerim doldu, kalbim ta içinden ısındı.

Bir yanda dualar yükseliyordu göğe,öte yanda, park köşesinde üç-beş kişi tekbirlerle protesto ediyordu.

Ne tuhaf bir tablo değil mi?Bir taraf dua ederken, diğer taraf beddua ediyordu!

Polis sağduyulu davrandı, olay büyümeden önlendi.
Ama mesele, sadece o gün yaşananlar değil.

Mesele, bizim hâlâ Atatürk üzerinden bölünmemiz.

Dünya, yapay zekâyla uzayda yaşam arıyor…

Ülkeler yeni nesil savaş teknolojileri geliştiriyor…
Biz hâlâ, bir asır önce bu ülkeyi kurtaran, bize özgürlüğümüzü veren bir liderin adıyla uğraşıyoruz.

Yorucu, üzücü, utandırıcı…

Atatürk’ü anlamak, sadece 10 Kasım’da saygı duruşuna geçmek değildir.
Onu anlamak, birlikte yaşama iradesini, aklın ve bilimin ışığını sahiplenmektir.

Camide dua etmek de, meydanda çelenk koymak da, aynı inancın, aynı saygının farklı yansımalarıdır.

Hiçbiri diğerini dışlamaz.
Hiçbiri diğerinden eksik değildir.

Kocaeli Valisi Aktaş ve Müftü Sönmezoğlu, yıllardır kimsenin cesaret edemediği bir adımı attı.

Korkmadılar, geri adım atmadılar.

Oysa bu ülkede tam da böyle yürekli adımlara ihtiyacımız var.
Atatürk’ü sadece anmak değil, anlayarak yaşatmak, onu dualara dâhil etmek millet olmanın özüdür.

Fevziye Camii’nde okunan o mevlit, sadece bir anma değildi…

O mevlit, bu milletin ortak hafızasına atılmış bir mühürdü.
Hangi görüşte olursak olalım, dinimiz bir, bayrağımız bir, kurucumuz bir!

Bu ülke, birkaç çürük zihniyetin nefretine değil, birlikte yaşamanın, saygının ve ortak değerlerin gücüne aittir.

Unutmayalım:
Bu vatan, şehitlerin kanıyla, Atatürk’ün vizyonuyla, milletin duasıyla bugünlere geldi.

Artık geçmişle kavga etmeyi değil, geleceği inşa etmeyi öğrenmeliyiz.

Atatürk’ü değil, Atatürk’ün gösterdiği yolu tartışmalıyız.
O yol, hem aklın hem kalbin yoludur…

Hem bilimle yürünür, hem dua ile güçlenir.

Ve o yol, Fevziye Camii’nin kubbelerinden yükselen o duada saklıydı.

Bu Haberi Beğendin Mi?
3 kişiden 3 kişi beğendi

Sen de yorumunu yaz!

E-posta adresin gizli kalacaktır. Lütfen tüm zorunlu alanları doldurun *