Kocaeli Haberleri Kocaeli Son Dakika

Kocaeli'nin Nabzını Tutan Site Kocaeliparaf.com'a Hoşgeldiniz. Kocaeli'in Güçlü Sesi, Kocaeli Haber, Kocaeli Haberleri, Kocaeli Yerel Haberleri

Kocaeli Paraf Haber Sitesi

Kemalpaşa Mh. Cumhuriyet Cd. Petan İşhanı Kat: 5 No:30 İzmit, Kocaeli
sennuruzan@gmail.com

Benim Adım Öğretmen

Bu günkü  yazım benimle ilgili olsun. Çok severek yaptığım öğretmenlik mesleğimin serüvenini anlatmak istiyorum sizlere. Zaman zaman öğrencilerimden anlatırım mesleğimin hikayesini.

Nurdane Mülkem

Köşe Yazarı


Benim Adım Öğretmen

Bu günkü  yazım benimle ilgili olsun. Çok severek yaptığım öğretmenlik mesleğimin serüvenini anlatmak istiyorum sizlere.

Zaman zaman öğrencilerimden anlatırım mesleğimin hikayesini. Neden mi? Örnek alsınlar, feyz alsınlar, fırsatlarının farkına varsınlar diye…

Ve mücadele başlar…. 

Küçücük bir kasabada doğmuşum. Zorunlu olan ilkokulu bitirdikten sonra okuma mücadelesi başlayan kızlardanım.

O zamanlarlar ortaokul ve lise birlikteydi. Düz lise evimize çok uzaktı. Gidiş-geliş sıkıntılı hemde karma illa okuyacağım diyorsan o zaman gidersen  Kız meslek gitmezsen başka okul da yok .Okumakta yok denildi rahmetli babam tarafından sözünün üstüne söz söylemek ne mümkün mü Rabbim rahmet eylesin.

Komşu kızı aynı zamanda sınıf arkadaşım Kız Mesleğe yazılmıştı evet birlikte gidip gideriz diye tek seçeneğim olan Afşin Kız Meslek Lisesine başladım.

Şimdi düşündüğümde Kız meslek liseli olmak ayrıcalıkmış aslında hep gurur duydum meslek liseli olmakla okuma mücadelemin ana kahramanıdır Kız meslek lisesi.

***

Yeni Başlangıçlar

Yıllar birbirini kovalamış lise son sınıfa başlamıştım bile … O yılarda lise üç yıl…Ankara’dan bir tarih öğretmeni tayin edilmişti okulumuza Zekai Kalyoncu yaşıyorsa kulakları çınlasın rahmetli olduysa Rabbim mekanını cennet etsin  çok emeği var üstümüzde,

o dönemin lise 3. sınıfında üniversite okumak hayaliyle başladık çalışmaya ve hepimiz neredeyse o küçücük ilçeden çıkıp üniversite okuduk .

Bize testler ve kitaplar getirmeye başladı Zekai öğretmenimiz bazen de gelip geçerken evine uğrar öğretmen olan eşinden küçük küçük notlar alırdık. Okuma yazmayı bilmeyen bir annenin,okuma yazmayı askerde öğrenenen bir öğrenen bir babanın kızı olarak üniversite okumayı ilk defa lise sonunda hayal etmeye başlamıştım .Bu arada etrafımdaki insanlar benimle ilgili evlilik planları yapmaya başlamışlardı bile, hatta çok ilginçtir ki  okul çıkışına görücüler gelmeye başlamıştı bile  o dönemin adetlerinden olsa gerek önce dışarda seni görüyorlar sonra da ev ziyaretleri başlıyor.Bir şekilde isteyenleri bertaraf ettim şimdi düşünüyorum da iyi cesaret…

İçime düşen üniversite okuma aşkı,ateşi beni telaş edip paniğe kapılmaya itti çünkü ne çalışacak bir kitabın bir dergim nede bir dokümanım ne de evde bana destek verecek bir ailem vardı.

Kalabalık bir ailenin çocuğu olmanın verdiği yükümlülükler eve gittiğimde kardeşine bak,bulaşıkları yıka,evi topla annen rahatsız onunla ilgilen vs vs ile devam ediyordu. 

Yıllar geçti şu an hatırlamıyorum sarı kapaklı , orta kalınlıkta bir kitap edinmiştim evir çevir o kitabı çalışmaya başladım,aynı zamanda tarih öğretmenimin verdiği testere de çalışıyordum.

Hatta sınıfta bize sorular soruyor ayağa kalkıyorum hadi bunu da bil hadi bunu da bil diye küçük atışmalarlarda yaşıyorduk tabii ki öğretmenimdir bilemediğim bir soruda takılıp kalıyordum.

Israrlarım sonucunda üniversite sınavına girmeye rahmetli babamı ikna ettim gel zaman git zaman çok sürmedi sonuçlar açıklandı. O dönemde sistem farklıydı sınavı kazanıyorsun sonra yerleşiyordun .Evet yerleştim fakat Babam ben kız okutamam başıma iş açma diye göndermedi beni arkadaşlarım gittiler başladılar….

Evdeki sorumluluklarım arttı kardeşlerin ilgileniyordum,temizlik yapıyordum, en çoksa elde çamaşır yıkamak gücüme giderdi ellerim parçalanırdı çitilemekten düşündüğümde hala canım acır malum kalabalık aile rahatsız anne yavaş yavaş da etraftan görücüler çoğalmaya başlamıştı.Fakat ben hiç vazgeçmeyecektim o sarı kitabı hiç elimden düşmüyor döndüre-çevire çalışıyordum.Tekrar sınava girmeye bir şekilde ailemi ikna ettim  nasıl olsa hevesi geçecek bu seferde girsin diye bakıyorlardı.

***

Yine Yeniden….

O dönemde sınav sonuçları özel  sınav gazetelerinde yayınlanırdı .Açıklandığı gün herkes gazete bayinin önünde erkenden toplanır bir heyecanla  bir sürü numaranın içersinde kendi numaramızı bulmaya çalışırdı.

ÖSYM numaram dün gibi aklımda 80 674 05 44 11 evet numaram gazetede yazıyordu ikinci defa kazanmıştım.. Yine yeniden ben kız okutamam cümlesi tokat gibi …

Yine hüsranla sonuçlandı. Artık ümidimi yavaş yavaş kaybetmeye başlamıştım…..

***

Yeni Yeni?

Mahallemize yeni taşınan Kozan’lı yeni evli çift kardeşinin üniversite sınavına hazırlanıp gittiğini eski dergilerin olduğunu kullanmak istersem bana getirebileceklerin  söyledi. İçimdeki üniversite  okuma ateşi tekrar alevlenmeye başladı eski hevesim olmasada, pes etmek istemesemde çaresizliciğimi hissetmeye başlamıştım yinede içimdeki sesi durduramıyordum.

Kullanılmış, üstleri yazılmış çizilmiş ,işaretlenmiş sayfaları eski, eksik yırtık dergilerden çalışmaya başlamıştım tekrar ama sarı kitabım da asla bırakmıyordum ve üçüncü defa ümitlerim tükenmeye başlasa da üniversite sınavına girdim ve 3. defa kazandım.Tekrar artık ailem sana başa çıkamıyoruz okuyupta başımıza iş açacaksın verelim birine git diyorlar diyorlardı …

***

Ankara Güzel Ankara

Bu arada rahmetli ablam evlenmiş 2 ay kadar önceden de Ankara’ya taşınmıştı. Benim için güzel bir fırsat oh yaşasın derken; Rahmetli babam ben kızı okutupta  başıma iş açamam dedi de dedi. Döktüğüm gözyaşının haddi hesabı yok hiç bir tartı ile ölçülemez ;belki de o günlerden kalma hâlâ çok sulu gözlüyüm şu an bile...

***

Mahmut Hoca

Uzaktan bir akrabamız memleketimizdeki ilkokulda müdür babamın halasının ya da dayısının oğlu ya da torunu…Üniversite sınavını kazandığımı ve yerleştiğimi duymuş; 3. defa

Bize geldi sırtında gri bir paltosu vardı ,paltosunuda omuzlarının üstüne atmıştı onu çıkarmadan bütün heybetiyle geçti evin baş köşesine oturdu.

Ağırladık tabi rahmetli babam evde yoktu eve geldiğinde hürmetle okul müdürü akrabasının karşıladı selamladı hatırını sordu Mahmut hocam yaşıyorsan kulakların çınlasın rahmetli olduysan Rabbim mekanını cennet etsin Allah senden razı olsun…

Başladı söze amca dedi senin kızın üniversite sınavını kazanmış herkes çocuğunu yan ilçeye dershaneye gönderiyor,kitapları alıyor özel hocalar tutuyor ,sen çocuğu göndermiyor muşsun? 

-Evet hoca ben kız okutup da başıma iş açamam tek başına ben kızı nasıl göndereyim millet bize ne der dedi.

Bana da sürekli,sürekli başıma iş çıkarttın diyordu 

- Mahmut hocam sen bu çocuğa izin verene kadar buraya oturdun ve kalkıp gitmiyorum dedi

- Rahmetli babam öyle mi diyorsun hoca peki dedi ablası da zaten Ankara’ya taşındı; ama sadece kız okuluna gidebilir kendi okulunun üstü varsa oraya gitsin dedi o zamanki sistemde önce puanına geliyor sonra tercih yapıyorduk ya da önce tercih yapıyorduk sonra puanı geliyordu farklı bir durumdu vesselam 

Sonuçlar açıklandı Ankara Gazi Üniversitesi hayallerim gerçek olmuştu.

***

Kız Okulu…

Okul başladı ve göz açıp kapayıncaya kadar bir yıl bitti birinci sınıfın sonunda bütünlemeye kalmıştım…. Fransızca’dan tatile gidip sınav için tekrar Ankara’ya gelmem gerektiğinde yaşadığım şeyler anlatamaz yaşanır misali. İkinci yılda bitti çok çabuk geçti…

Evet okul bitti küçücük yerde yaşıyorsun öğretmen olmak üzere gittin döndüğünde insanlara okulu bitirdim diyebilmen için göreve başlamış olman gerekir.

Şu anki KPSS o zaman yeterlilik sınavıydı üniversite sınavından çok daha fazla çalıştım bu sefer rahmetli babam sabah namazına kalktığında beni uyandırır sobayı ateşler ve ben yatagin içinde ders çalışırdım.

Üniversite sınavından daha çok çalıştım  yeterlilik sınavına ya da daha çok istedim diyebilirim; Çünkü hem ailemin maddi anlamda benim desteğime ihtiyaçları vardı hem de ben öğretmen oldum diyebilmem için göreve başlamam gerekiyordu. 11 Ekim 1990 tarihinde Ankara Ömer Seyfettin Lisesi’nde yeterlilik sınavına girdim genel itibari ile çok başarılı veya sınıfın en başarılısı olmasam da vasat sınıfın ortalarında olan bir başarıya sahip olduğum için çok da sınavı kazanamayacağımı düşünsem de sınavda başarılı olan bir sınıf birincisi arkadaşım bir de ben vardım.

Sıra gelmişti tayin bekleme…

İlçemizin yakınında ablası öğretmen olan bir arkadaşım sınavı açıklandığı gün bize gelmişlerdi.Sınavı kazanamadım dedi ben de o kazanamadıysa ben hiç kazanamamışımdır diye şöyle iç çekerek düşündüm.

***

Bak Postacı Geliyor

O zaman sınav evrakları postayla adrese postalanıyordu. Akşamüstü rahmetli babam eve geldi arkadaşımı ve ablasını tanıştırdığında baba arkadaşın da sınava girmişti kazanamamış dedim.

Cebindeki zarfı çıkarıp o yüzündeki gururu görmek gerekirdi kelimelere sığdırılamaz bir andı ama benim kızım kazanmış dedi.

Ve sınav sonuç belgesiydi babacığımın elindeki aslında atama belgesiydi.

Diyarbakır Hazro yazıyordu. Hazro semtidir, mahallesidir diye düşündük, hemen haritaya baktık ilçesiymiş haydi madem Bismillah hazırlıklar başladı.

Ama yine babam ben seni tek başına nasıl göndereceğim oralara okuyup da başıma iş açtın dede dedi sevincim kursağımda kalmıştı. Millet çocuğu tayin olduğunda memuriyete başladığında kurbanlar keserken ; bende gözyaşlarıyla benden dört küçük erkek kardeşimle yola koyulmuştum. Farklı bir ülkeye gitmiş gibiydim Farklı dil ,farklı giysi ,farklı kültür Türkiye’nin her toprağı çok güzeldi ama bu farklılıklar bana burası nersesi dedirtmişti.Gide gide Hazro ‘ ya ulaştık. 

Milli eğitim müdürünün yanına gittim görevime başladım bayan lojmanları olduğunu orada kalabileceğimi söyledi. Kalacağım eve gittiğimde arkadaşlarım 

- Biz çok iyi anlaşıyoruz bir başkasını istemiyoruz diyerek beni eve almak istemediler devletin lojmanıdır 

- Sizin ne kadar hakkınız varsa benim de o kadar hakkım var diyerek eve girdim.Şu an düşünüyorumda nasılsa cesaret göstermişim çaresizliğin cesareti olsa gerek.

Fakat aynı okulda çalıştığım arkadaşım gel birlikte kalalım bir kişi fazla olsun huzurlu olsun ,şimdi işin tadı kaçar dedi ve öğretmenlik hayatım böyle başladı.

***

Tek seçilmişim

Öğretmeye doyamadım, doyamıyorum. Öğrencim anlayana kadar defalarca  hala anlatırım öğrencim derken gözlerimdeki ışığı görmenizi çok isterim. Onlar benim kalbim onlara dokunmayı, onlardaki değişikliği görmeyi çok seviyorum başka şeyleri başka meslekleri belki hayal bile edemedim ama öğretmenlik benim elime verilmiş tek hayalimdi.

***

Seçilmiş Evlat

Ailem mi? hala maddi ve manevi desteğim devam eder her zaman gurur duydukları bir evlat oldum çok şükür onlara hep evet dedim. Rahmetli babam kızım biz de çok hakkın var . Elini hiç üstümüzden çekmedin derdi. Anneciğim ana -babanın evlatında hakkı olurmuş ama evladın da ana baba da hakkı olurmuş kızım senin biz de hakkın çok der.

Rabbim hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin…

Unutmadan benden sonra baban tüm kız kardeşlerimi de Kız Meslek lisesine gönderdi neden mi : gidin ablanız gibi öğretmen olun dedi…Oldular mı? Evet olanlar oldu ama en önemlisi hepsinin kolunda bir altın bileği oldu.

***

Nasıl geçti haberli...

Belki anlatırken çok çabuk geçti ama mücadele büyüktü ne mücadele denebilir ; bizde mücadele hala devam eder….

***

Çocuklarıma anlatırken. Çok şükür ki iki tane çok güzel evlat sahibiyim. 

- Televizyonda okutulmayan  kızları görüyorsunuz ya işte ben onlardan biriyim derim.

Evlatlarım mı? evet onlar hep anneleriyle gurur duyuyorlar; çünkü onların annesi güçsüz annenin güçlü kızı……Onlar annelerinin farkında olan çocuklar…

Güzel bir evlat oldum anneme- babama - kardeşlerime hepsi benden memnun Rabimde benden memnun olsun inşallah….

- Komşum benim hikayemi dinleyince sen benim gözümde profesörsün der ….

Mahmut hoca mı? Hazro’dan sonra tayinim Afşin ‘e çıktı evet kahramanımla birlikte çalıştım….

Asıl benim demek istediğim şey ben öğretmenliği çok sevdim.   Tek seçeneğimdi çok sevdiğim oldu. 

35 yıldır iyiki öğretmen olmuşum diyorum.

- Benim öğrenci; demek gelecek demek,insan demek,vatan demek,millet demek,bayrak demek kısacası hayat demek, öğrencilerimlerimin hayatına dokunan öğretmen olmanın gururu içindeyim. 

Hiç bir kelime bu duygumun karşılığ değil öğretmenlik yazılmaz yaşanır.

BENİM ADIM NURDANE ÖĞRETMEN

Bu Haberi Beğendin Mi?
2 kişiden 2 kişi beğendi

Sen de yorumunu yaz!

E-posta adresin gizli kalacaktır. Lütfen tüm zorunlu alanları doldurun *