Yaptığınız Her Operasyonda, Her Yıldırma Politikasında Bu Kentin Öğrencilerini Karşınızda Bulacaksınız!

Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ile başlayan eylemlere katılan Kocaeli Üniversitesi öğrencileri, ailelerinin polis tarafından arandığını belirterek yaşananlara tepki gösterdi. 

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından başlayan eylemler, Kocaeli'de de günlerce devam etti. Kocaeli Üniversitesi öğrencilerinin de katıldığı eylemlerde toplamda 113 kişi gözaltına alınırken, 6 kişi hakkında da tutuklama kararı çıktı. Kocaeli Üniversitesi öğrencileri, eylemlere katıldıkları gerekçesiyle ailelerinin polis tarafından arandığını iddia etti.

BASIN AÇIKLAMASI DÜZENLEDİLER

Durumu tepki göstermek üzere dün akşam saatlerinde bir araya gelen öğrenciler, İzmit Sabri Yalım Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına CHP İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan, İzmit Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Nazım Gençtürk, CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Hayri Zorer, Veli-Der Kocaeli Şube Başkanı Ayşe Irmak, CHP il ve ilçe yöneticileri ile akademisyenler de katıldı.

"KARŞIMIZDA BARİKAT VARDI"

Öğrenciler tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Tek adam iktidarı ve onun temsil ettiği sermaye güçleri tarafından karartılan geleceğimiz için yapmak istediğimiz yürüyüş, polisler tarafından engellenmiş; anayasal güvence altına alınmış yürüyüş hakkımıza sahip çıktığımız için 6 arkadaşımız, polisler ve faşist grupların işkencesiyle gözaltına alınmıştı. İlerleyen günlerde de polis ve yargı şiddeti artarak devam etti. Yürüyüşün engellenmesini, yaşanan gözaltıları ve uygulanan işkenceleri protesto etmek amacıyla Kent Meydanı’na yürümek isteyen öğrencilerin karşısında yine polis barikatları ve TOMA’lar vardı. Öğrencilere ve onları desteklemeye gelen emek ve demokrasi güçlerine yeniden orantısız şiddet uygulanmış; biber gazı, TOMA suyu ve polis şiddeti yeniden sahneye çıktı. Öğrenci ve akademisyenlerimiz yine gözaltına alınmıştı.

ALANLARDA OLACAĞIZ’

Yaptığınız her operasyonda, her yıldırma politikasında bu kentin öğrencilerini karşınızda bulacaksınız. Bu kent, bu memleket sizin tapulu malınız değildir. Bugün olduğu gibi bundan sonra da her mücadele gününde bizleri göreceksiniz. 1 Mayıs’ta işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma gününde, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde bu kentin gençliği alanlarda olacak. Yarattığınız yoksulluk ve sefalet karşısında kentin demokrasi güçleri mücadeleyi büyütecek, direnişi büyüteceğiz. İktidarınızın yıkıldığı günü de bayram ilan edecek, bir mücadele günü olarak kutlayacağız."