Tavuk Tarda Sayılır !
Fethullah Gülen 1999 yılında sözde sağlık sorunlarını bahane ederek ABD’ye kaçmasından sonra örgütünü Pensilvanya'dan daha rahat yönetir hale gelmiştir.

Fethullah Gülen 1999 yılında sözde sağlık sorunlarını bahane ederek ABD’ye kaçmasından sonra örgütünü Pensilvanya'dan daha rahat yönetir hale gelmiştir.
2002-2013 yılları arasında özellikle AKP 'nin iktidara gelmesinden sonra kendilerini cemaat olarak tanımlayan bu yapı daha sonra küreselleşerek bütün dünyaya açılmış ve adını iyilik hareketi, hizmet hareketi olarak kendini lanse etmeye başlayarak ,dinler arası diyalog,Türkçe olimpiyatları ve yurt içi ve yurt dışında açtıkları okullar sayesinde popülerliğini fazlasıyla artırmıştır. Kıtalar arası ve okyanus ötesi faaliyetlerine başlayan FETÖ/PDY bu süreçte çok büyük kazanımlar elde ederek, adeta dini motifli yapı olmaktan çıkarak devasa uluslararası bir ticari holding haline dönüşmüştür.
2002-2007 yılları arasında iktidar olan, ancak muktedir olamayan AKP hükümeti, cemaate hizmet hareketi diyerekten bu yapılanmaya sıcak bakmış, Ergenekon ve Balyoz davaları ve yargıda ki yapılanmalarına hiç değilse alınları secdeye değiyor diyerek birazda siyasi oy kaygısıyla mevcut iktidar tarafından ne istedilerse verilmiştir.
2002 yılından 2012 yılına kadar devletin tüm kılcal damarlarına sızan FETÖ/Pdy emniyet, yargı, askeriye ile siyasal, sosyal ve ekonomik hayatta adeta tek belirleyici olmuş, bu yapıdan icazet alınmadan hiç bir şey yapılamaz hale gelmiştir.
2012 de Devletin kara kutusu ve namusu olan Mit Müsteşarlığını istemesi üzerine FETÖ/PDY güç zehirlenmesi yaşamış ve devlete adeta meydan okurcasına 7 Şubat 2012 Mit Müsteşarı Hakan Fidan'ı gözaltına almaya çalışmışlar, Mit Tırları operasyonları ile Erdoğan'ı Uluslararası mahkemelerde yargılatmaya kadar gidecek hain düşüncelerini uygulamaya koymaya çalışarak gerçek yüzlerini ve niyetlerini belli etmişlerdir.
Aslında işin aslı AKP ile cemaat arasındaki fikri ve siyasi ayrışma Mavi Marmara olayından sonra başlamıştır. Mavi Marmara olayında Fethullah Gülen'in İsrail'e destek veren otoriteden izin alınmalıydı söylemiyle İsrail yanlısı bir tutum takınması AKP ve samimi İslami kesimlerde büyük bir şok ve şaşkınlık yaratmıştır.
İlk kırılma buradan başlamıştır. Aslında Fethullah Gülen'e hiç güvenmeyen Erdoğan, elebaşının artık yabancı istihbarat örgütlerinin kontrolüne geçtiğini anlayınca, Mit krizinden sonra FETÖ'nün insan kaynağı olan dershanelerin kaldırılması fikrini tartışmaya açarak devlet aklıyla FETÖ'nün tasfiye edilmesine karar verilmiştir. Takdir eder veya etmezsiniz, seversiniz veya sevmesiniz, her ne kadar geçmişte beraber hareket etmişlerse de Erdoğan'ın feraseti ve kararlı duruşu ile dershanelerin kapatılması kararından vazgeçmemiş kısa orta ve uzun vadeli bir plan yapılarak teşbihte hata olmaz misali tavukların tar'a çıkması beklenmiştir.
Devletin kendilerine yönelerek tasfiye edileceklerini anlayan ve tüm kazanımlarını kaybedeceğini anlayan FETÖ/PDY yapılanması askeriye, emniyet ve yargıya sızmış elemanları vasıtasıyla son bir hamleyle 15 Temmuz darbe teşebbüsünde bulunarak Erdoğan'ı enterne edip, ülke yönetimine el koymayı planlamış sa da başarılı olamamıştır. O güne kadar uyur gibi gözüken devlet, önceden bir takım tedbirlerini almış, tavuk tar 'da sayılır misali tavukların kümese girmesini sabırla beklemiş, tavuklar kümese girince de kapıyı kapatarak, tavukları saymaya başlamıştır.
2016 yılında İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın 81 il emniyet müdüründen 74 Emniyet Müdürünün FETÖCÜ çıktığını söylediği konuşmayı hatırlayanlarınız mutlaka vardır. Efkan ALA bu konuşmasında adeta “Şecaat arz ederken merdi kıptı sirkatin söylermiş” ata sözündeki misal gibi bir gerçeği dolaylı olarak itiraf etmiştir. 17/25 sürecine kadar bu yapıya her istediğini veren bu yapıya mensup 74 FETÖ'cü Emniyet Müdürünü atama kararlarında siyasi iradede olarak kendi sininde imzası vardı.
Peki soruyorum size şimdi 40 yılda adım adım gelen bu yapılanma tamamen çökertildi mi? Benim kanaatimce tabii çökertilmedi, çökertilemedi. Bu yapının buzdağının görünen tarafı daha çok deşifre edildi. Siyasi ayağına hiç dokunulmadı. Tabiri caiz ise örgütün beli beli kırıldı diyebiliriz. Ama hala yapılan operasyonlardan mahrem imamlar ve kripto unsurların büyük çoğunluğun hala faaliyetlerine başka adlar ve tarikatlar ve cemaatler kisvesi altında faaliyet yürüttükleri ve deşifre edilemediğide yadsınamayacak bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.
FETÖ'nün gazabına uğramış ve bu nedenle İl Emniyet Müdürü olamamış birisi olarak FETÖ’nün varlığını kripto unsurları ve mahrem imamlarla sürdürmeye çalışarak mevcudiyetlerini yürütmeye çalışmaları ve FETÖ ile mücadeleden vazgeçilip anlaşılacağı kaygısı bizleri endişeye sevk etmektedir.
Evet FETÖ unsurları büyük ölçüde bürokrasiden özellikle MİT'ten, ordudan, polisten uzaklaştırıldı, örgüte büyük bir darbeler vuruldu ise de, FETÖ bitti mi; derseniz ,ebetteki bitmedi, bu sefer FETÖ'den boşalan kadrolara başka tarikat ve yapıların yerleşmeye başladıklarını duymaya başladık. Ne derece doğrudur bilemiyorum. Ama ben eski bir emekli polis müdürü olarak şunu iyi biliyorum ve diyorum ki; tarikat ve mezheplerle iş tutanlara şunu hatırlatmak isterim. Demedi demeyin; Anadolu'da çok kullanılan tavuk tar'da sayılırmış deyimini mutlaka duymuşsunuzdur. Gün gelir Kümesin kapıları birden kapanır. Ne olduğunu anlamasınız.
Ez cümle siz devletin uyuduğunu yada, devleti uyuttuğunuzu zannedersiniz, devlet aslında uyumaz, bazen uyur numarası yapar, siz ise devletin uyuduğunu zannederek, şımardıkça şımarırsınız, teşbihte hata olmaz bir gün devlet kümesin kapılarını kapatır elindeki, sopayla tavukları saymaya başlar.
Sağlıkla kalın.
Bu Haberi Beğendin Mi?
3 kişiden 3 kişi beğendiSen de yorumunu yaz!
E-posta adresin gizli kalacaktır. Lütfen tüm zorunlu alanları doldurun *Haftanın Özeti
Son dakika haberleri, resimler, videolar ve özel röportajlar