Düşünüyorum, O Halde Varım !
Ünlü filozof DESCARTES‘in ” Düşünüyorum, o halde varım” önermesinden hareketle ikinci yazımda; Madem düşünüyorum, madem varım o zaman varlığımın sebebi olarak düşüncelerimi ifade etmeye devam edeyim dedim.


Ünlü filozof DESCARTES‘in ” Düşünüyorum, o halde varım” önermesinden hareketle ikinci yazımda; Madem düşünüyorum, madem varım o zaman varlığımın sebebi olarak düşüncelerimi ifade etmeye devam edeyim dedim. Bu varoluşta kendimi ifade ettiğim ve düşüncelerimi paylaştığım için bir bedel ödemem gerekiyorsa, o bedeli şimdiden ödemeye hazırım.
Her meslek sahibinin üye olmak zorunda olduğu bir meslek odası veya birliği vardır. Mimarlar, Mühendisler, Muhasebeciler, Doktorlar, Avukatlar, Bakkallar, Berberler, Kuaförler, Lokantacılar, Emlakçılar vb. gibi bu meslek kolları çoğaltılabilir. Bu meslek kuruluşları ve birlikler devlet hiyerarşisi altında bulunmayan en büyük özerk meslek örgütlenmeleridir.
Bu meslek kuruluşları Anayasamızın 135.maddesinde; “ belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin, genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadıyla, kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir” diye ifade edilmiştir.
***
Kendimi ihbar ediyorum başlıklı, bir önceki yazımda; odaların üyelerine ücret karşılığı sattığı tarifeyle ilgili CİMER’e, Ticaret Bakanlığına, Kocaeli İl Ticaret Müdürlüğüne, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonuna, hatta Sayın Bendevi PALANDÖKEN’in şahsına, Kocaeli Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine ve üyesi olduğum Kocaeli Emlakçılar Esnaf ve Sanatkarlar Odasına serzenişte bulunarak, denetlenmek istediğimi yazmıştım. 18 Ekim tarihinde Kocaeli İl Ticaret Müdürlüğü görevlileri, bir gün sonra da 19 Ekim tarihinde Oda Başkanımız Alpay HACIOĞLU tarafından denetlendim.
***
Denetim sonrası tutulan tutanaklarda, Taşınmaz Ticaret Yönetmeliğine aykırı faaliyet gösterdiğime dair bir tespit yapılmadı. Oda Başkanımız denetlemeye geldiğinde denetleme mi, ziyaret mi tam anlamadım, hatta sordum?
Başkanımıza “özel mi, resmi bir ziyaret mi”? dedim.
Alpay başkanım tam olarak cevaplamadı. Ticaret Müdürü sıkıştırmış, istemeyerek ofisime geldiği belliydi. Bunu kendi de ifade etti. Alpay HACIOĞLU’na her daim başkanım diye hitap eder, saygıda kusur etmem. Çünkü kendisi seçilmiş oda başkanıdır. Kendisine oda seçimlerinde oy vermediğim halde bana karşı hiçbir tavır almadı, hep şunu söyledi; “ bana oy vereninde vermeyeninde başkanıyım seçim bitmiştir” dedi.
***
Neyse Alpay Başkanla sohbetten sonra, sıkılarak bir tutanak çıkartarak, “Valilik çağırdı, Ticaret Müdürlüğü bizim amirimiz pozisyonunda gelmeye mecbur olduk” kabilinden konuşmalar geçince bir gün önceki denetlemede ki nahoş Belediye zabıtasının hareketlerini anlattım, sadece dinledi, yorum yapmadı. Belediye zabıtasının, üyesinin iş yerinde izinsiz gizli kamera ses kaydı yapması ve Zabıta Memurunun şahsıma hakaret etmesi ile ilgili tek kelam etmedi. Hani oda üyelerinin menfaatini ve haklarını koruyordu. Buna rağmen ofisimize geldiğinde , saygıda ve ikramda kusur etmedik. Bize, “tutanak tutmayalım”, biz gidelim deyince bende, “başkanım zor durumda kalma tut tutanağı” dedim ve tutanağı tuttu. Ofisime gelmeden önce de zannedersem, Ticaret Müdürlüğü bilgisayarlarında yazıldığı bariz, çünkü; Esnaf Odalarının Yönetmelik gereği tutacakları” İş Yeri Denetim Tutanağı örneğine uygun değildi.
Bir önceki gün, Ticaret Müdürlüğünün tuttuğu “Tespit Tutanağının” tıpkısının aynısı idi. Tutanakta önceden hazırlanmış bir şekilde Fiyat Etiketi yönetmeliğinin 8/1 maddesinden, tüketiciye sunulan danışmanlık hizmetine ilişkin saatlik hizmet ücretine ait etiketin asılı olmadığına dair ve tespit yapılmış gibi kaleme alınarak, Oda başkanına verilmiş “ bu tutanağı tut” gibisinden hazırlanmış emrivaki bir tutanaktı. Oda Başkanımızın tutanağı yazmaya eli varmadı sıkıldı, yanındaki misafir mi , denetleyici mi desem , bir sıfat yakıştıramıyorum zannedersem, odada Körfez’den sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi arkadaş çok hevesliydi, teşbihte hata olmaz elinden gelse bir kaşık suda beni boğacak gibiydi; kendisine göre notlar alıyor, benim yanlış yaptığımı, yanlış düşündüğümü söylüyordu. Başkan ise hiç yorum yapmıyordu. Başkanın sıkılmışlığına rağmen bu arkadaş kraldan fazla kralcı gibi davranıyordu. Bu hususu kendisinin yüzüne de söyledim, ikaz ettim, not almayı bıraktı.
Ben, Alpay HACIOĞLU Başkana gelmişsiniz buraya kadar madem, zorda kalmayın, Ticaret Müdürlüğüne karşı tutanağı tutalım ve bende şerhimi düşeyim dedim. Tutanağı tuttular ve ofisimden ayrıldılar.
***
Gelelim bir gün önceki 18 Ekim tarihinde İl Ticaret Müdürlüğünün tuttuğu tutanağa bir bakalım; masaj saat ücreti 500 TL , pardon yanlış yazdım danışmanlık saat ücretinin 500 TL etiketi olmadığından tutulan tutanak, 20 EKİM 2023 tarihinde İl Ticaret Müdürü Veysi UZUNKAYA tarafından tarafıma tebliğ edildi. 1371 TL. İdari Para Cezasına hükmedildiğini gördüm. Denetim esnasında ve sonrasında ısrarla İl Ticaret Müdürlüğü yetkililerine ve tutulan tutanağa şerh düşüp, sözlü ve yazılı danışmanlık hizmeti vermediğimi, vergi kaydı ve oda kaydımda NACE kodumun 68. 31.01 olduğunu beyan ettiysem de, danışmanlık ücreti saat başına 500 TL yazılı etiketim olmadığından , zorlama bir yönetmelik maddesi uyarınca tutanak tanzim edilerek, 1371 TL İdari Para Cezasına hükmedildi…
Sanki avukat, Psikolog, masaj salonu işletiyormuşuz da saatlik danışma ücreti alacakmışız gibi. Biz, Gayrimenkul alım- satım ve kiralama işlemlerine aracılık yapan bir işletme koluyuz.
GELİN BU YANLIŞTAN DÖNÜN
Eski köye yeni adet getirmenin anlamı yok. Bize gelen vatandaştan, bak duvarda asılı odanın tarifesi var, hem de Bakanlık onaylı, bir saat danıştın ver 500.TL mi diyeceğiz?
Laf ola beri gele, hizmet bedelini almakta zorlanan esnaf vatandaştan saatlik danışma ücreti isteyecek ve alacak, güldürmeyin kendinize. Oda Yöneticileri gelin bu yanlıştan dönün çünkü bu madde tartışmaya ve Taşınmaz Ticaret yönetmeliğine aykırı, biraz gerçekçi olun. Bu memlekette avukatlar tarifelerinde olmasına rağmen bu danışma ücretini almıyor veya alamıyorlar. Diş Hekimleri bile ilk muayenede çoğunlukla ücret almazlar. Hangi avukatın odasında tarife asılı, İl Ticaret Müdürü git bir de onlara bak ,oralara kadar da gitmeye gerek yok marketlerde zaten etiket var. Basın eşliğinde sık sık zaten denetliyorsunuz tüm marketlerde fiyatlar standart sayenizde, sağ olun fahiş fiyatla satılan ürün kalmadı…))) vatandaş minnettar size. Şimdi size somut yer söylüyorum, gidin Zincirlikuyu Caddesine mobilya dükkanlarına , gidin Mobesko’ya mağazalara bakın, hangi ürünün üzerinde fiyat etiketi var, satıcı keyfine göre fiyat veriyor onlara bakın, onları denetleyin bence.
***
Şunu da yazmadan geçemeyeceğim; aldığım bilgilere göre, sayın Ticaret İl Müdürü Oda Başkanını Makamına çağırıp Müdürlük Bilgisayarlarında yazıldığı açıkça belli olan, önceden hazırlanmış bir suret tespit tutanağını eline verip ofisime göndermek marifet değil. Telefonda görüştüğümüzde diyordun ya: “ ben kamera ile gerekirse çekim yaptırırım, istersem 7 otobüs polisle senin iş yerini basar denetlerim diyordun ya , hadi bu seferde 7 otobüs polisle gel denetle, sizde başlarında olun, hatta Büyükşehir Belediyesinden Gizli Yaka Kamerasını da yakana tak gel, 18 Ekim’de Belediye Zabıtasına yaptırdığın gibi gizli ses ve görüntü kaydı yaptır da görelim. Ben masaj salonu işletmiyorum. Gayrimenkul alım, satım, kiralama işi yapıyorum. Burası Muz Cumhuriyeti değil Türkiye Cumhuriyeti, Aşiret yönetilir gibi devlet yönetilmiyor. 12 yıl uzunca süredir görev yapmanın özgüveni ve bu özgüvenin arkasındaki siyasi desteğe güvenip bunları lütfen yapmayın, vatandaşa bağırmayın, çocuk gibi azarlamayın, onları tehdit etmeyin , gelin beni bir dinleyin kahvemi için çözüm üretin.
***
Sonuç olarak kamu görevlilerinin temsil ettiği makamlar gelip geçicidir. Bu makamlar vatandaşı azarlama ve tehdit etme yeri ve aracı değildir. Biz bu ilde sahte altın ve sahte akaryakıt konularında verdiğimiz mücadele sonucunda, ayın 14 ünde maaş almaya bir gün kala sürgün edilmiş eski bir kamu görevlisiyiz.
Sizin hemşeriniz değerli devlet adamı Kemal NEHROZOĞLU Valim ile görev yapmış bir kişiyim. Kocaeli Körfez liman şehri olmasından dolayı akaryakıt kaçakçılığının ve suiistimalinin geçmişte yoğun olduğu bir il’di.
Sahi, ne oldu, bitti mi hileli akaryakıt, gerçekten kökü kazındı mı, merakımdan soruyorum, inşallah bitmiştir?
Neyse, yazı konumuzun bir kısmı yargıya intikal ettiği için burada şimdilik noktayı koyalım daha sonra ki yazılarımızda gelişmeleri aktarmaya devam edelim.
***
Bir sonraki yazımda; Esnaf Odaları ne iş yapar, Oda başkanları ve yönetim nasıl seçilir, Kimler bu göreve neden talip olurlar, seçimler neden heyecanlı geçer, ne kadar ücret alırlar, esnaflar neden odaların bir şey yapmadığını düşünürler?
İlk defa duyacağınız gerçekleri yazacağım.
Kalın sağlıcakla dostlar...
Bu Haberi Beğendin Mi?
21 kişiden 19 kişi beğendiSen de yorumunu yaz!
E-posta adresin gizli kalacaktır. Lütfen tüm zorunlu alanları doldurun *Haftanın Özeti
Son dakika haberleri, resimler, videolar ve özel röportajlar